Ego Ve Başka Şeylerin Farkına Varmaya Kendinden Başla

Öneriyorum: Kızı Aşık Etmenin 46 Yolu

[Kardeş Blogumuzdan] Kadınları Etkileme Yolları - 30 Kesin Yöntem Ve Kaynaklar




Ego; belki de kişisel gelişim alanında en tehlikeli ve çoğu kişinin düştüğü bir tuzak… Gelişim yolunda biraz bir şeyler öğrendikçe, yeni insanlar tanıyıp, yeni ortamlara girdikçe ve yeni kapılar açıldıkça kendimize, kendimizi kusursuz hissetmeye başlarız. Bizden daha iyisi olmadığına inanırız. Kıyaslamaya başlarız insanlarla kendimizi. Her zaman üstün bir özelliğimizi bulur egomuz. Ayrıca varolan eksiklerimizi de görmemizi engeller. Kendimizi sıkça övmeye başlar ve şişik bir egoyla devam ederiz yolumuza. Yeni bir kişilik oluşturup o kılığa bürünürüz. Ve ego ne kadar şişikse düşüşte o kadar sert olur malesef. Monteigne’nin bir sözü bu durumu çok iyi açıklıyor aslında. “İnsanlar başaklara benzer; içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.” Bu tuzağa düştün ya da düşmedin bilmiyorum ama ben düştüm.
Kendinin farkına varmak, farkındalık sahibi olmak gelişim sürecini hızlandıran en önemli en etkenlerden biri. Kendimizin, yapabileceklerimizin, içimizdeki potansiyelin farkına ne kadar erken varırsak kısaca kendimizi ne kadar bilirsek gelişim de o denli artış gösterecektir. Boşuna dememiş ki Yunus Emre;
“İlim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır.”
Aklını kurcalıyor olabilir şu soru; “Peki kendimin farkına nasıl varacağım ki ben?” Basit. Kendi kendimizi sorgulayıp, özeleştiride bulunurak. Tabi abartmadan. Kendi kendimin farkına varıyorum kendimi geliştiriyorum diye habire kendimizi sorgulayıp eleştirmemiz de çok yanlış. Duygu ve düşüncelerimizi arada bir sorgulayarak meydanı egoya bırakıp bırakmadığımızı kontrol etmeliyiz. Adım adım sindirerek ilerlemeliyiz. Ve sabır… Bu çok önemli. Hatta en önemli şey. Her ne kadar kişisel gelişimle yeni yeni tanışan insanlar hemen çözümü arasa da bu ne yazık ki mümkün değil.
Son olarak şunu da itiraf etmeliyim ki sancılı ve zor bir süreç aslında kişisel gelişim süreci. Ama üstesinden gelinemeyecek gibi de değil. Harikulade şeyler ancak içlerindeki bir şeyin koşulların üzerinde olduğuna inanma cesareti gösterenler tarafından yapılmıştır. [Bruce Barton]